Sorry, you need to enable JavaScript to visit this website.
hamburger overlay

Diyabetin Yol Açtığı Hastalıklar (Komplikasyonlar) Nelerdir?

Mikrovasküler ve Makrovasküler Bozukluklar

Mikrovasküler Bozukluklar

  • Retinopati: Gözün damarları ve retinanın bozuklukları
  • Diyabetik Nefropati: Böbreklerdeki kılcal damar bozukluğuna bağlı bozukluklar
  • Nöropati: Çevresel sinirlerde görülen bozukluklar

Makrovasküler Bozukluklar (Hızlanmış damar sertliği olarak tanımlanır.)

  • Kalbi besleyen damarlardaki (koroner damarlardaki) olaylar
  • Beyin damarlarında tıkanma ve kanamaya bağlı olaylar
  • Bacak ve ayak damarlarında daralma ve tıkanmaya neden olan olaylar

Diyabete bağlı kronik olayların belirtileri ortaya çıktığında çoğu zaman tedavi yönünden yapılabilecek girişimler sınırlı olmaktadır. Bu nedenle tüm diyabetliler teşhisten itibaren yakınmaları olmasa da her yıl mutlaka muayene ve tetkik yaptırmalıdır.

Diyabete bağlı göz bozuklukları nasıl ortaya çıkar ve nasıl takip edilmelidir?

Diyabete bağlı göz bozuklukları, gözdeki damarların yüksek kan şekeri nedeni ile hasar görmesi ile ortaya çıkar. Önce, damarların duvarı zayıflar kesecik tarzında oluşumlar ortaya çıkar. Bunlara mikroanevrizma denir. Daha sonra bu zayıf bölgelerden serum ve kan sızar; bozulan damarın beslediği bölgede kansızlık sonucu yeni bulgular ve yeni damarlar ortaya çıkar. İleri dönemlere kadar görme pek bozulmaz. Görme bozukluğu ortaya çıktığında ise tedavi zorlaşır.  Tip I diyabetli hastalarda tanıdan 5 yıl sonrasında başlayarak ergenlik döneminden itibaren senede bir kez göz taraması yapılmalıdır. Tip II diyabetli hastalarda ise, ilk tarama tanıda yapılmalı; eğer bir bulgu saptanmamışsa yılda bir, uzun süredir diyabetli olan hastalarda ise 3-6 ayda bir göz taraması yapılmalıdır.

Göz muayenesi nasıl yapılır? Diyabete bağlı göz bozuklukları (retinopati) nasıl tedavi edilir?

Göz muayenesinde oftalmoskop adlı cihaz kullanılır. Gözdibi muayenesi göz doktoru tarafından damla ile göz bebeği genişletildikten sonra yapılır. Bu muayene ağrılı değildir. Diyabetliler hiçbir yakınması olmasa da yılda 1 kez gözbebeği genişletilerek muayene edilmelidir. Göz bebeği genişletilmeden yapılan gözdibi muayenesi yeterli bilgi vermez. İlk yapılan gözdibi muayenesinde hastalık saptanırsa gözdibi damarlarının ilaçlı filmi çekilir. Buna Fundus Floresan Anjiyografisi (göz anjiyosu) denir. Bu tetkik de ağrılı değildir. Kolayca yapılabilmektedir.

Anjiyografide gözdibi damarlarında kanama, serum sızması, yeni damar oluşumu gibi bulgular saptanırsa lazer tedavisi yapılır. Lazer tedavisi ile gözdibi bozuklukları tamamen iyileştirilmez; ancak yeni bozuklukların ortaya çıkması veya ilerlemesi önlenir. Lazer tedavisi zamanında yapılmazsa olumlu etkisi sınırlı olmaktadır. Daha ileri evrelerde gözün camsı cisminde kanama olursa; vitrektomi ameliyatı (gözün arka kısmında geniş alandaki boşluğu dolduran ve vitröz sıvı adı verilen sıvıyı bulunduğu yerden ayırıp boşaltma işlemi) ve doğrudan göz içine lazer yapılır.

Diyabete bağlı nöropati nedir? Nöropatisi olan kişiler nelere dikkat etmelidir?

İyi kontrol edilmeyen diyabete bağlı sinir dokusu bozulması sinir sistemini etkileyebilir. Buna diyabete bağlı nöropati denir.

Nöropati; ellerde, ayaklarda, mide bağırsak sisteminde, idrar, dışkılama ve cinsel fonksiyonlarda, kan basıncı, kalbin çalışması ve terlemede değişiklik oluşturabilir. Bunlardan en önemlisi ayak sinirlerinde olanıdır. Ayağın dokunma, ağrı, hareket, ısı hissetme işlevleri bozulabilir. Ağrıyı hissetmede azalma, üşüme veya yanma, uyuşma, karıncalanma, iğnelenme ve ayak ağrısı ortaya çıkabilir. Ağrı ve dokunma hissinin azalması, ayak yaralanmalarındaki ağrıyı azalttığı için yaralarda enfeksiyon ortaya çıkmakta ve tedavisi güçleşmektedir.

Nöropati saptanan kişiler ayak bakımını çok daha dikkatli yapmalıdırlar. Ağrı, yanma ve uyuşma yakınmaları bazen insülin tedavisi ve çok iyi kan şekeri kontrolü ile kaybolabilmektedir. Nöropati tedavisi için bazı ilaçlar araştırılmakta ve umut verici sonuçlar elde edilmektedir. Doktorunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.

Damar sertliği ne demektir? Nasıl oluşur? Ne gibi sonuçları vardır?

40 yaşından sonra ortaya çıkan diyabette, büyük damar bozuklukları daha sıkça görülmektedir. Büyük damar hastalığının buradaki adı ateroskleroz yani damar sertliğidir.

Damar sertliğinin oluşumunu arttıran risk faktörleri şunlardır:

  • Yüksek Tansiyon
  • Kanda kolesterol ve trigliserid artışı
  • Aşırı kilo Hareketsiz yaşam
  • Stresli psikolojik yapı
  • Ailede damar sertliğinin fazla oluşu
  • Sigara

Bu hastalık kalbin damarlarını etkileyerek; yürürken, merdiven çıkarken, nefes darlığı, göğüs ağrısına neden olmaktadır. Bazen damarların tıkanması, enfarktüs olarak kendini gösterebilmektedir. Enfarktüs diyabetli kişilerde ağrı olmadan veya terleme, fenalık, bulantı gibi hafif belirtilerle de kendini gösterebilmektedir.

Beyin damarlarında daralma ve tıkanmalara bağlı olarak; ani baş dönmeleri, vücudun bir yarısında felç ve yarı felçler, ayak damarlarındaki daralmaya bağlı olarak; yürürken baldır ve uylukta ağrı, ayaklarda kılların dökülmesi, tırnakların geç uzaması, yaraların geç iyileşmesi şeklinde belirtiler olabilir. Bu organların etkilenmesi sadece kan şekerine bağlı değildir. Bu nedenle diyabetlilerde, kalp hastalıklarının ve yukarıda sayılan diğer risk faktörlerinin varlığı da önemlidir. Çünkü bu faktörler iyi yönde değiştirilebilmekte tedaviyle düzeltilebilmektedir. Düzeltilebilen bu nedenlerin araştırılması ve erkenden tanı konması çok önemlidir.

Diyabete bağlı böbrek bozuklukları nedir? Nasıl meydana gelir?

Böbreklerimiz, idrarı oluşturan zararlı maddelerin vücuttan atıldığı organdır. Yıllar içinde böbreklerin küçük damarlarındaki etkilenmeye bağlı olarak ilk önce normal idrar tahlili ile saptanamayan küçük miktarda protein çıkışı ile sorun başlar; buna mikroalbuminüri denir. Özel laboratuvar araştırmaları ile tanı konulur. Bu erken devrede hastada böbrek bozukluğuna ait hiçbir belirti yoktur. Bu devredeki bozukluk saptanır ve etkin olarak tedavi edilirse böbreklerdeki harabiyet durdurulabilir ve iyileştirilebilir. Bu dönemde, diyette proteinin ve tuzun kısıtlanması, çok iyi kan şekeri kontrolü, yüksek tansiyonun tedavisi ve idrar yollarında iltihap varsa tedavi edilmesi önemlidir.

Böbreklerdeki bozukluk ilerlediğinde kanda üre yükselir; kan basıncı artar. Vücutta, ayaklarda şişmeler başlar; idrar miktarı zamanla azalır. Son dönemde hasta, suni böbrek cihazı denen diyaliz ile yaşamını sürdürür. Diyaliz hem pahalı hem de kullanıcının yaşamını bir ölçüde de kısıtlayan bir sistemdir. Son yıllarda, diyabet hastalarına da böbrek nakli yapılabilmektedir. Böbrek bozukluğundan korunmada kan şekerinin normal seyretmesi ve düzenli kontrol muayeneleri önemlidir.

Paylaş