Sorry, you need to enable JavaScript to visit this website.
hamburger overlay

Ruh Sağlığı

Diyabetli bir hasta ve ailesi ne gibi psikolojik tepkiler gösterebilir?

Sağlıkla ilgili diğer ciddi durumlarda olduğu gibi diyabette de bazı psikolojik tepkiler oluşabilir. Bu tür tepkiler tamamen doğal ve sağlıklıdır. Kişinin uyum sağlamak için zamana ihtiyaç duyduğu uzun süreli ve ömür boyu sürecek hastalıklarda, bu tür tepkiler çok daha sık görülür. Ancak bu tepkileri herkes yaşamayabilir ya da bu tepkilerin şekli veya şiddeti kişiden kişiye değişebilir.

Yaşam boyu sürecek bir hastalık olan diyabette, tanı konulduktan sonra yaşam tarzında hastayı zorlayabilecek değişiklikler yapmak gerekebilir. Bu tür değişiklikler sadece diyabet hastasını değil; ailesini de etkileyebilir. Dolayısı ile bu uyum sürecinde hem hasta hem de ailesi bazı psikolojik tepkiler gösterebilir.

Bu tepkilere örnek olarak; diyabetli kişi hastalığını yani diyabeti inkar edebilir. Bu nedenle ilaçlarını kullanması gerektiği gibi kullanmayabilir ya da kan şekerini düzenli olarak ölçmeyebilir; beslenmesine dikkat etmeyebilir ya da bu hastalığa neden kendisinin yakalandığını sorgulayarak çevresine karşı öfke duyabilir. Özellikle çocukluk ya da ergenlik dönemindeki hastaların aileleri kendilerine, eşlerine ya da doktorlara karşı kızgınlık hissedebilirler. Diyabet; hastanın kendisini üzgün, yorgun hissetmesine, hayatını kötü etkilediğini düşünmesine yol açabilir; hasta ya da ailesi depresyona girebilir, olumsuzluklara odaklanabilir. Bunların dışında hasta örneğin; insülin iğnesinden, kan şekerinin aniden düşmesinden, yaşam boyu sahip olacakları hastalık düşüncesinden korku ve kaygı duyabilir. Aileler de tedavide yanlış ya da eksik birşey yapabileceklerinden endişe duyabilirler. Bahsedilen tüm bu duygular hem diyabetli hem de ailesi için doğal duygulardır.

Diyabetli hasta ve ailesi psikolojik tepkiler ile nasıl başedebilir?

Öncelikle unutulmamalıdır ki, dünyada 400 milyona yakın diyabetli vardır. Günümüzde milli takımlarda futbol oynayan, dünya kayak şampiyonalarında derece alan, sinema tiyatro oyuncusu ve bilim adamı olan ve bunları yaparken insülin kullanan diyabet hastaları bulunmaktadır. Diyabetli olmak, kişinin yaşamında aslında birçok iyi alışkanlık kazandıracak yeni bir sayfadır.

Diyabetli kişiler hastalıklarını öncelikle hekimleri, hemşireleri, aile üyeleri ve arkadaşları ile konuşmalıdır. Hastalıkları hakkında olabildiğince bilgi edinmeli ve varsa yakın çevrelerindeki diyabetli bir kişi ile paylaşımlarda bulunmalıdır. Bu gibi şeyler hastanın, hastalığını kabullenmesi sürecinde oldukça faydalı olacaktır.  Ayrıca hastanın yapacağı yürüyüş gibi fiziksel bir aktivite, gevşeme egzersizleri hastanın öfkesini gidermesi için kullanabileceği yöntemler olabilir.

Sonuç olarak hasta ve hasta yakınları diyabetle birlikte uyumlu yaşayarak iyi bir yaşamın gerekliliklerini yerine getirebilir. Sağlıklı yaşayabilmek için aslında tüm insanların diyabetliler gibi düzenli yaşaması, sağlıklı beslenmesi, egzersiz yapması gerekmektedir. Dolayısı ile diyabetliler, sağlıklı yaşamın tüm insanlar için gerektirdiklerini yapmalıdırlar. Bu durum kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayabilir. Son olarak, diyabetli hastalar kendilerinin çözemedikleri sorunları mutlaka aileleri, çevresindeki kişiler, hekimleri ve ilgili olabilecek profesyonellerle paylaşıp çözüm aramalıdır.

Paylaş