Hızlı etkili ve yavaş etkili karbonhidratlar: Benzerlikleri ve farkları
Karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerle birlikte gıdalarda bulunan üç ana besin maddesinden biridir.2 Bu besin maddelerinin tamamı vücuda enerji verirken, karbonhidratlarda bu miktar gram başına 4 kilokaloridir (kcal).1
Hem yavaş etkili hem de hızlı etkili karbonhidratlar bir veya birden fazla (bileşik) şeker molekülünden oluşur; bu da, kan şekeri düzeyleri ve ilişkili insülin salgısı üzerinde etki gösterdikleri anlamına gelir.2
Karbonhidratlar ağırlıklı olarak bitkisel ürünlerde bulunur.2 Genellikle tahıl, patates, baklagil, sebze, meyve ve bunlardan yapılan ürünlerde doğal olarak bulunurlar. Bununla birlikte süt ürünleri, tatlılar, bal, sürülebilir tatlı gıdalar, limonata gibi içecekler ve meyve suları da çoğunlukla hızlı işlenmiş karbonhidratlar içerir.3
Biliyor muydunuz? Tam tahıllı ürünlerde bulunanlar gibi yavaş etkili, uzun zincirli karbonhidratlar kan şekeri düzeyini yalnızca yavaş yavaş yükseltir.4 Meyve suları veya tatlılarda bulunanlar gibi hızlı etkili, kısa zincirli karbonhidratlarsa hızlı artışlara neden olur.
Hızlı etkili ve yavaş etkili karbonhidratların işlenmesi ve fonksiyonu
Karbonhidratlar ve özellikle doğal ürünlerden elde edilen yavaş etkili karbonhidratlar esas olarak enerji verir vegünlük kalori alımınızın yaklaşık yüzde 40-70'ini oluşturmalıdır.5 Vücut basit veya bileşik şekeri ağzınıza girdiği anda işlemeye başlar.2
İlginç Bilgi:
Bal gibi hızlı etkili karbonhidrat içeren ürünler tüketildikleri anda tatlı tadı alınır. Şeker en basit glukoz veya fruktoz formundadır.
Tam tahıllı ekmek gibi yavaş etkili karbonhidrat içeren gıdalar yalnızca uzun süre çiğnendikten sonra tatlı tadı alınır.2 Tükürükteki enzimler, uzun zincirli karbonhidratları ağızda polisakkaritlere veya monosakkaritlere bölmeye başlar.
Sindirim sistemi ince bağırsakta bu bölme işlemine devam ederek kan dolaşımına giren basit, hızlı etkili karbonhidratları üretir.2 Kan dolaşımında kan şekeri düzeyi artar ve insülin salgılanır. Daha sonra hormon şekeri hücrelere taşır ve ardından kan şekeri düzeyi tekrar düşer.
Başta iç organlar, kaslar ve beyindeki hücreler olmak üzere vücut hücreleri fonksiyonlarını sürdürmek için şekere ihtiyaç duyar: Egzersiz, düşünme ve metabolik süreçler glukoza bağımlıdır.2Karbonhidratlardan çok fazla enerji elde edildiğinde, vücut fazla miktarı kaslarda glikojen veya vücut yağı olarak depolayabilir.2,4