Sorry, you need to enable JavaScript to visit this website.
hamburger overlay

Beslenme

Diyet, diyabet tedavisinin en önemli basamağıdır. Diyabet diyeti, yasaklar listesi değildir. Dengeli bir beslenmedir. Diyabet diyetinde besin ögeleri dengeli olarak yer almalıdır. Standart yani her diyabetli için aynı olan bir diyet listesi yoktur.

Diyabette beslenme tedavisi (Diyabet diyeti)

Diyabette diyet; Hastanın diyabetinin tipine yani Tip I veya Tip II oluşuna, Yaşına, Kilosuna, Yüksek tansiyon, damar sertliği gibi durumların olup olmamasına, Kullanılan ilaçlara göre düzenlenmelidir.

Son yıllarda diyabet diyeti oldukça esnek, serbest ve kişisel özelliklere göre düzenlenmektedir. Diyet yapmak demek açlık demek değildir; sık sık ve az az yenerek kan şekeri dengede tutulmaya çalışılır. Uzun süre aç kalmak ya da diyette önerilenden daha fazla yemek, kan şekerini yükseltir. Sık sık acıkmak şeker düşüklüğüne bağlı olabileceği gibi yüksek şekere de bağlı olabilir. Et hariç tüm yiyeceklerde şeker vardır; diyette önemli olan şeker yememek değildir. Çünkü şeker en önemli enerji kaynağıdır; önemli olan bazı şekerleri (kesme şeker ve üzüm gibi) yememektir. Yiyeceklerdeki besin ögeleri ve kan şekerine olan etkilerinin bilinmesi beslenmenin sağlıklı şekilde düzenlenmesi için önemlidir.

Besin öğeleri nelerdir?

  • Karbonhidratlar
  • Proteinler
  • Yağlar Mineraller ve vitaminlerdir.

Karbonhidratlar sağlıklı besin seçiminde kan şekerine olan etkisi yönünden en önemli yiyeceklerdir. Karbonhidratlar basit ve bileşik yapıda bulunur. Bileşik olanlar en çok nişastada ve nişasta içeren besinlerde örneğin; patates, pirinç ve unlu gıdalarda (makarna, ekmek vb.) bulunur.

Basit şekerler yani daha kolay emilen şekerler ise kesme şeker, süt, meyve, bal, reçel, marmelat, çikolata ve biradadır. Üzüm, incir, muz gibi meyveler şekerden oldukça zengin olduğundan ve basit şekerleri içerdiğinden diyabet diyetinde kısıtlı olarak yer alırlar. Basit şekerli yiyecekler süratle bağırsaklardan emildiği için kan şekerini çabucak yükseltirler. Tip II diyabeti olanlarda vücudun insülin yapımı ve gıdalardan emilen şekere, insülin cevabı yavaşlamış olduğu için yükselen bu şekeri hemen düşüremez. Sonuç olarak basit şeker içeren yiyecekler diyabet diyetinde iyice kısıtlanmalıdır.

Nişasta ve bileşik yapıda şeker içerenler ise bağırsakta önce basit şekere yani glukoza parçalanıp emilecekleri için emilimleri yavaş olur. Kan şekerini daha yavaş yükseltirler. Bu nedenle bu tür yiyecekleri diyabetikler yiyebilirler. Bunlar taze sebzeler, bazı meyveler ve baklagillerdir. Kan şekerinin çabuk ve çok yükselmesini önleyen yani iyi yönde yardım eden diğer bir madde de besinlerdeki liftir. Lifler bağırsakta şekerin emilimini yavaşlatırlar. Lifi fazlaca içeren yiyecekler siyah ekmek (çavdar, yulaf, kepekli), kepekli makarna, kepekli tahıl ürünleri ve taze sebzeler ile meyvelerdir. Proteinler; vücudun yapı taşıdır. Ette, balıkta ve tavukta, peynirde, kuru baklagillerde bulunur. Et, kan şekerini doğrudan yükseltmez; ancak araştırmalar, fazla proteinin böbreklerde aşırı çalışmaya neden olabildiğini ve diyabete bağlı böbrek bozukluğunu hızlandırabileceğini göstermiştir.

Yağlar doğrudan yağ olarak, margarin, tereyağ ve sıvı yağlarda; yiyeceklerde ise etlerde, süt ve süt ürünlerinde bulunur. Yağlar çok kalorilidir. 1 gramı 9 kalori içermektedir. Aşırı kilolu kişilerde diyetteki yağ miktarı mutlaka kısıtlanmalıdır. Katı ve hayvansal yağlar, içerdikleri kolesterol fazlası nedeni ile damar sertliğini arttırdıklarından tüketilmesi önerilmez. Yağlar, kan şekerini yükseltmez ama vücut ağırlığını arttırdığı için diyabet tedavisini zorlaştırırlar. Salatalara az miktarda bitkisel yağ ve limon konabilir. Yiyecekleri pişirmek de yağ içeriği yönünden önemlidir. Besinleri kızartırken yağ kullanıldığından, diyette serbest miktarda yenebilen yiyeceklerin bile kalori içeriği artar. Bunun yerine haşlama, fırında pişirme, buğulama tercih edilmelidir.

Tuz alımında kısıtlama, eğer diyabetlide aşırı kilo, böbrek bozukluğu veya yüksek tansiyon yoksa pek gerekmez; ancak aşırı miktarlarda da kullanılmamalıdır.

Günlük beslenme planı nasıl yapılır?

Günlük beslenme planında yer alan yiyecekler 6 grupta toplanabilir. Bunların dengeli beslenme planındaki miktarı önemlidir. Besinlerin gruplanması, yiyeceklerin değişim listeleri şeklinde değişik ve esnek olarak kullanılabilmesine yardımcı olur. Her değişim grubundaki yiyeceklerden eşdeğer birimi kadar yenebilir. Örneğin; süt grubundan 1 bardak süt yerine 1 bardak yoğurt yenebilir. Benzer şekilde et grubundan 1 birim olan 1 köfte yerine 1 küçük boy pirzola veya 1 yumurta veya 1 sosis yenebilir. Besin grupları ve pratikte kullanılan birim ölçüleri şöyledir:

  • Ekmek ve nişasta grubu
  • Et ve kuru baklagil grubu Süt grubu
  • Sebze grubu
  • Meyve grubu
  • Yağ grubu

1. Süt Değişimi: Süt ve süt ürünleri bu grupta yer alır. 1 su bardağı süt (yaklaşık 250 gram) 1 su bardağı yoğurdun kalorisine eşdeğerdir; yaklaşık 150 kaloridir ve 1 süt değişim birimidir. Yağı alınmış süt ve yoğurdun kalorisi daha azdır.

2. Et Değişimi: Et grubunun kalori içeriği içindeki yağ miktarına bağlıdır. 30 gramlık yağsız et örneğin; 1 köfte, 1 birim ete eşdeğerdir ve 70 kalori içerir. Bunun yerine aynı miktar tavuk, balık, yağsız biftek, 40 gram peynir, balık, yağsız 1 dilim salam veya 1 sosis yenilebilir.

3. Ekmek Değişimi: Ekmek, unlu diğer yiyecekler (galeta, bisküvi, tarhana, makarna, şehriye), pirinç bulgur, patates, mısır bu grupta yer alır. 30 gramlık 1 dilim ekmek; 15 gr. karbonhidrat ile 80 kalori içerir ve bir ekmek değişim birimidir. Bunun yerine küçük patates veya 4 adet kraker (diyet etimek) veya 1 kase sebze çorbası veya 1 kase tarhana çorbası veya 2-3 yemek kaşığı pirinç pilavı veya 3 kaşık makarna veya 1 su bardağı yağsız patlamış mısır yenilebilir.

4. Sebze Değişimi: Yeşil yapraklı sebzeler, kuşkonmaz, domates, salatalık ve turp bu grupta yer alır. Kıvırcık salata, marul, hıyar, kırmızıturp serbest olarak yenebilir. Orta boy bir domates, 10 adet sivri biber; 1 sebze birimidir. 1 sebze birimi 30 kalori vermektedir. Sebzeler çiğ ya da pişmiş olarak yenebilir; etli olarak pişirilirse ayrıca yağ konmamalıdır, içindeki et miktarına göre et değişim listesinden azaltma yapılmalıdır.

5. Meyve Değişimi: Taze meyveler C vitamini ve posadan zengindir. Muz, kayısı, portakal ve elma potasyumdan zengindir. Meyvelerdaki bu posa, bağırsaklardan şekerin emilimini yavaşlattığından kan şekerinin çabuk yükselmesini önler; yağların da emilimini azalttığından, kan yağlarının yükselmesini önler. 1 meyve değişim biriminde 15 gram karbonhidrat ve 60 kalori bulunur. Meyvelerin iyi etkilerinden yararlanabilmek için meyve suyu yerine çiğ olarak kabuğu ile yenmeleri gereklidir. Meyvelerdeki şeker oranı fazla olmamakla beraber, sınırsız yenmeleri de önerilmez. Küçük boy elma, portakal, armut, 1 dilim karpuz verilebilir. Üzüm, incir, muz gibi meyvelerdeki şeker oranı oldukça fazla olduğundan ve basit şeker olduğundan bu meyveler oldukça kısıtlı olarak yenmelidir.

6. Yağ Değişimi: 1 gram yağ, 9 kalori içermektedir. Tereyağ, margarin, krema, mayonez, tüm sıvı yağlar ve zeytin bu grupta yer alır. 1 yağ değişimi 45 kalori sağlar. 1 tatlı kaşığı yağ, 1 birimdir. Beslenme planında yağlar 2 yönden önem taşır:

  • Yağlar kalorijen olduğu için, kilo azaltmaya yönelik diyetlerde her tür yağ azaltılmalı; derisiz tavuk eti, balık eti gibi yağsız etler, yağı azaltılmış süt, az yağlı peynir tercih edilmelidir.
  • Yağlardaki doymamış yağ asidi miktarı damar sertliği oluşumunu engellediğinden, diyette yeterli oranda yer almalıdır.

Zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi bitkisel yağlar doymamış yağ asitlerini içerdiği için kan kolesterolünü yükseltmezler. Tereyağı, et yağı, margarinler ise doymuş yağ asitlerini taşıdığı için damar sertliği yönünden önemli olan kolesterol ve trigliseridleri yükseltirler.

Diyabet tiplerine göre beslenme nasıl yapılmalıdır?

Tip I diyabetli ve insülin kullanan kişilerin bilmesi gereken önemli nokta, yemek öğünleri ile insülin yapma zamanlarını ayarlamaktır. Çocuklarda ve büyüme yaşındaki hastalarda kalori kısıtlaması önemli değildir. Çocuğun yaşına ve günlük ihtiyacına göre düzenlenmelidir.

Eğer diyabet 40 yaşından sonra ortaya çıkmışsa ve hasta aşırı kilolu ise mutlaka kilo vermelidir. Yağlardan, özellikle katı ve hayvansal kaynaklı yağlardan kaçınmalı, alkolden iyice uzaklaşmalıdır. Sıvı yağlar bileşim yönünden faydalı olmasına rağmen içerdiği kalori, katı yağlarla aynıdır.

Alkol ise 1 gramı 7 kalori içerdiğinden, karbonhidratlar ve proteinlerden daha fazla kalorilidir. Ayrıca bazı şeker düşürücü ilaçlar alkolle beraber alındığında vücutta yaygın kızarıklık, özellikle yüz bölgesinde yanma hissi ve çarpıntı belirtilerine yol açabilmektedir. Bunun yanısıra alkol, kan şekerini gereğinden fazla düşürerek düşük şeker belirtilerinin de ortaya çıkmasına neden olabilir.

Taze sebzeler ise hem içerdikleri kalorinin az oluşu hem de vitamin ve lif yönünden zengin olduğundan serbestçe yenilebilir.

Yapay tatlandırıcıların özellikleri nelerdir?

Çay şekerinin diyabetlinin beslenmesinde iyice kısıtlanmasından sonra şeker tadı veren maddeler kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara tatlandırıcı denir ve 2 grupta toplanır:

  • Kalorili tatlandırıcılar: Bunların enerji değeri vardır. Fazla miktarda alındıklarında kan şekerini yükseltirler. Bunlardan meyve şekeri (fruktoz) balda ve meyvede bulunur. Kek, pasta yapımında kullanılan tatlandırıcılar fruktozdur. Sorbitol de tatlandırıcı olarak kullanılır. Sorbitol ısıya dayanıklıdır; pişirilmekle tadı kaybolmaz veya acılaşmaz, ayrıca kıvam arttırıcı özellikleri olduğundan reçel, marmelat gibi tatlıların ve cikletlerin yapımı için uygundur. Ancak fazla alındığında (günde 50-60 gr.ın üzeri) ishal yapabilmektedir.
  • Kalori içermeyen tatlandırıcılar: Bunlar, günlük kullanılan miktarlarda kalori vermezler. Sakarin, sıklamat, aspartam bu gruptadır. Sakarin, çay şekerinden 300 kat daha tatlıdır. Ağızda metalik bir tat bırakmaktadır. Yemeklerle birlikte pişirildiğinde bu acı tat artar. Sakarin günlük kullanımdaki dozları ile (örneğin 15-20 tablet) emniyetle kullanılabilir. Aspartam bir aminoasittir. Şekerden 180 kat daha tatlıdır. Günlük dozlarda (15-20 tablet) zararlı yan etkisi yoktur. Diyet kola ve cikletlerin tatlandırılmasında kullanılmaktadır. Ağızda metalik tat bırakmaz. Fenilketonüri denen doğumsal hastalığın varlığında kullanılmamalıdır.

Tatlandırıcılarla ilgili önemli bir nokta da enerji veren tatlandırıcılarla (fruktoz, sorbitol) yapılmış bal, reçel, çikolata gibi yiyeceklerin masum olmadığının bilinmesidir. Diyabetliler için yapıldığı bildirilen bu ürünler sınırsız olarak tüketilmemelidir.

Paylaş